Biz onu ahıra taşıyacağız.
- We'll carry it to the barn.
Fırtına yüzünden yakındaki bir ahıra sığındık.
- We took refuge from the storm in a nearby barn.
Tom dairesinde bir ambar kapısına sahip.
- Tom has a barn door inside his apartment.
Ambarlar tahılla dolu.
- The barns are full of grain.