Don't exceed the speed limit.
- Hız sınırını aşmayın.
We never exceed the speed limit.
- Hız sınırını asla aşmadık.
Tom did not want to cross the picket line.
- Tom grev çizgisini aşmak istemedi.
Tom didn't want to cross the picket line.
- Tom grev çizgisini aşmak istemedi.
I'm sorry, I didn't mean to overstep my bounds.
- Üzgünüm, sınırımı aşmak istemedim.
Japan surpasses China in economic power.
- Japonya ekonomik güçte Çin'i aşıyor.
With that performance, you have surpassed yourself. Congratulations!
- O performansla, kendini aştın. Tebrikler!
Exporting is a commercial activity which transcends borders.
- İhracaat sınırları aşan ticari bir etkinliktir.
No one can transcend their own individuality.
- Hiç kimse kendi benliğini aşamaz.
She is exceedingly sensitive to the cold.
- O, soğuğa aşırı duyarlıdır.
Throwing eggs is a felony if the damage done by the eggs exceeds 400$.
- Yumurta atmak yumurtalar tarafından yapılan hasar 400 doları aşarsa bir suçtur.