Tom rubbed his sore feet.
- Tom ağrıyan ayağını ovaladı.
I have a sore throat. Do you have a cough drop?
- Benim ağrıyan bir boğazım var. Senin öksürük kesicin var mı?
It's ached before, but never as badly as right now.
- Daha önce ağrıyordu, ama asla şu andaki kadar kötü bir şekilde değil.
I am aware that my hip aches when it rains.
- Yağmur yağdığında kalçamın ağrıdığının farkındayım.
Today I have neck pain.
- Bugün boynum ağrıyor.
When Tom couldn't bear the pain any longer, he went to the hospital.
- Tom artık ağrıya tahammül edemediği zaman, hastaneye gitti.
Tom has a sore throat.
- Tom'un boğazı ağrıyor.
Tom's got a sore throat.
- Tom'un boğazı ağrıyor.