The roof declines at a sharp angle.
- Çatı keskin bir açıyla eğimlidir.
You must view the matter from different angles.
- Bu konuya farklı açılardan bakmalısın.
Let's approach this problem from a different aspect.
- Bu soruna farklı bir açıdan yaklaşalım.
This is quite sound from a scientific aspect.
- Bu, bilimsel açıdan son derece sağlam.
In many respects, women and men are totally different.
- Erkek ve kadınlar birçok açıdan tamamen farklıdırlar.
The two neighbouring countries differ from each other in all respects.
- İki komşu ülke her açıdan birbirinden farklıdır.
You've lost perspective.
- Bakış açısını kaybettin.
I share his political perspective.
- Onun siyasi bakış açısını onaylıyorum.
There's a small shop on the corner that is open 24 hours a day.
- Köşede 24 saat açık olan küçük bir dükkan var.
I turned the corner and caught sight of a newly opened restaurant.
- Ben köşeyi döndüm ve yeni açılmış bir restoranı gördüm.
I can understand your point of view.
- Bakış açınızı anlayabiliyorum.
This is a valid point of view.
- Bu geçerli bir bakış açısıdır.
Divers have found hundreds of Spanish gold coins off the coast of Florida.
- Dalgıçlar Florida sahili açıklarında binlerce İspanyol altın sikkesi buldu.