We considered the problem from all angles.
- Sorunu tüm açılardan düşündük.
You must view the matter from different angles.
- Bu konuya farklı açılardan bakmalısın.
Let's approach this problem from a different aspect.
- Bu soruna farklı bir açıdan yaklaşalım.
This is quite sound from a scientific aspect.
- Bu, bilimsel açıdan son derece sağlam.
He has a very materialistic outlook on life.
- Onun hayata çok materyalist bir bakış açısı vardır.
Culture plays a dynamic role in shaping an individual's character, attitude, and outlook on life.
- Kültür bir bireyin karakterinin, davranışının ve hayata bakış açısının şekillenmesinde dinamik bir rol oynar.
From his point of view he's right.
- Onun bakış açısından o haklı.
This is a valid point of view.
- Bu geçerli bir bakış açısıdır.
In many respects, women and men are totally different.
- Erkek ve kadınlar birçok açıdan tamamen farklıdırlar.
I've failed in every respect.
- Ben her açıdan başarısız oldum.
I am looking at the matter from a different viewpoint.
- Ben bu konuya farklı bir bakış açısından bakıyorum.
Her viewpoint is limited.
- Onun bakış açısı sınırlıdır.
I share his political perspective.
- Onun siyasi bakış açısını onaylıyorum.
We should consider the problem from a child's perspective.
- Problemi bir çocuğun bakış açısıyla düşünmeliyiz.
There's a small shop on the corner that is open 24 hours a day.
- Köşede 24 saat açık olan küçük bir dükkan var.
I turned the corner and caught sight of a newly opened restaurant.
- Ben köşeyi döndüm ve yeni açılmış bir restoranı gördüm.
Let's look at the problem from a different point of view.
- Soruna farklı bir bakış açısından bakalım.
I can understand your point of view.
- Bakış açınızı anlayabiliyorum.
Divers have found hundreds of Spanish gold coins off the coast of Florida.
- Dalgıçlar Florida sahili açıklarında binlerce İspanyol altın sikkesi buldu.