We considered the problem from all angles.
- Sorunu tüm açılardan düşündük.
These two lines cut across each other at right angles.
- Bu iki çizgi birbirini dik açıyla kesmektedir.
There are other aspects.
- Diğer bakış açıları var.
Let's approach this problem from a different aspect.
- Bu soruna farklı bir açıdan yaklaşalım.
I turned the corner and caught sight of a newly opened restaurant.
- Ben köşeyi döndüm ve yeni açılmış bir restoranı gördüm.
There's a small shop on the corner that is open 24 hours a day.
- Köşede 24 saat açık olan küçük bir dükkan var.
Try to see the problem from her point of view.
- Sorunu onun bakış açısından görmeye çalış.
This is a valid point of view.
- Bu geçerli bir bakış açısıdır.
The two neighbouring countries differ from each other in all respects.
- İki komşu ülke her açıdan birbirinden farklıdır.
I fall behind him in this respect.
- Bu açıdan onun gerisine düştüm.
You've lost perspective.
- Bakış açısını kaybettin.
The sun is yellow. That depends on your perspective. I am of the opinion that yellowness is sunny.
- Güneş sarıdır. Bu sizin bakış açınıza bağlı. Ben sarılığın güneşli olduğu fikrindeyim.
Divers have found hundreds of Spanish gold coins off the coast of Florida.
- Dalgıçlar Florida sahili açıklarında binlerce İspanyol altın sikkesi buldu.