5 (b)

listen to the pronunciation of 5 (b)
Английский Язык - Турецкий язык

Определение 5 (b) в Английский Язык Турецкий язык словарь

worm
{i} solucan

Tom yüksek proteinli olmalarına rağmen solucanları yemek istemiyordu. - Tom didn't want to eat the worms even though they were high in protein.

Kuş solucanları arıyordu. - The bird was looking for worms.

worm
kurt

Kurtlanmış meyve ile beni beslemekten vazgeç. - Stop feeding me wormy fruit.

Kurtlar bazen toprağa yararlıdır. - Worms are sometimes beneficial to soil.

worm
ilerletmek
worm
solucanlardan arıtmak
worm
ödlek
worm
(isim) kurt, kurtçuk, solucan, bağırsak kurdu, pısırık adam, içini kemiren şey, sonsuz vida, sonsuz dişli
worm
(fiil) kurt dökmek, kurtlarını dökmek, kurt aramak, solucan gibi kıvrılarak ilerlemek, köpeğin dilaltı sinirini kesmek
worm
(Tıp) Kurt, solucan, parazit
worm
{f} (bir hayvanın) bağırsaklarındaki kurtları düşürmek
worm
bağırsak solucanı hastalığı
worm
Echulus myrus
worm
(Tıp) () Barsak solucanı hastalığı
worm
{i} sonsuz vida
worm
worm fence yılankavi ç
worm
{i} k.dili. aşağılık kimse
worm
{i} sonsuz dişli
worm
(write-once-read-many) WORM
worm
askarit
worm
vidanın helezoni kısmı
Английский Язык - Английский Язык
worm