Английский Язык - Турецкий язык
Определение 480 language: english в Английский Язык Турецкий язык словарь
- pages
- sayfalar
Hemen hemen tüm sanal bellek uygulamaları bir uygulama programının sanal adres alanını sayfalara böler; bir sayfa bitişik sanal bellek adreslerinden oluşan bir bloktur.
-Almost all implementations of virtual memory divide the virtual address space of an application program into pages; a page is a block of contiguous virtual memory addresses.
Tom baştan sona kadar derginin sayfalarını çevirdi.
-Tom flipped through the pages of the magazine.
- pages
- sayfa
IPad Flash içeriği ile web sayfalarını uygun şekilde görüntüleyebilseydi, benim için mükemmel bir çözüm olurdu.
-The iPad would be a perfect solution for me if it could properly display web pages with Flash content.
Bu makine dakikada 60 sayfa basabilir.
-This machine can print sixty pages a minute.
Связанные Термины
Английский Язык - Английский Язык
Определение 480 language: english в Английский Язык Английский Язык словарь
- pages
480 language: english
Resimler
Избранное