3.5 cl of one ingredient in a mixed drink

listen to the pronunciation of 3.5 cl of one ingredient in a mixed drink
Английский Язык - Турецкий язык

Определение 3.5 cl of one ingredient in a mixed drink в Английский Язык Турецкий язык словарь

part
parça

Anne pastayı üç parçaya böldü. - Mother divided the cake into three parts.

Müzik, hayatımın önemli bir parçasıdır. - Music is an important part of my life.

part
kısım

Teklifin diğer kısımlarını tartıştılar. - They debated other parts of the proposal.

Tayland'da ülkenin bazı kısımları pirinç yetiştirmek için şimdiden aşırı kuru hale geldi. - In Thailand it has already become too dry to grow rice in some parts of the country.

part
taraf

Parti Mac tarafından organize edildi. - The party was organized by Mac.

Her iki taraf savaşa karşı çıktı. - Both parties opposed war.

part
kısmen

Japonya'nın dış yardımları yurttaki ekonomik yavaşlamadan dolayı kısmen azalıyor. - Japan's foreign aid is decreasing in part because of an economic slowdown at home.

Kısmen sizinle aynı fikirdeyim. - I partly agree with you.

part
yarı

Matematik, yarın kalkarsan ve evrenin gittiğini keşfedersen yapmaya devam edebileceğin, bilimin bir parçasıdır. - Mathematics is the part of science you could continue to do if you woke up tomorrow and discovered the universe was gone.

Yarın akşam bir partimiz var. - We have a party tomorrow evening.

part
ekseriya
part
görev

Görevimi yapmayı planlıyorum. - I plan on doing my part.

Tom zaten görevini yaptı. - Tom has already done his part.

part
yan

Partide Jack ve Mary'nin yanındaki kimdi? - Who was at the party beside Jack and Mary?

Yandaki ev biraz gürültülü. Onların parti yapıp yapmadıklarını merak ediyorum. - The house next door is a bit loud. I wonder if they're throwing a party.

part
{f} ayır

Ölüm bizi ayırana kadar iyi ve kötü günde seni seveceğim. - I will love you for better for worse till death us do part.

İş ortakları olarak on yıl sonra, yollarını ayırmaya karar verdiler. - After ten years as business partners, they decided to part ways.

part
fasıl
part
ayrılmak

Kimsenin partiden ayrılmak için acelesi yoktu. - No one was in a hurry to leave the party.

O, evinden ayrılmak istemedi. - He didn't want to part with his house.

part
{f} parçalanmak, ayrılmak; bölünmek
part
{f} tarakla ayırmak
part
(ial) parça (lı), kısmi
part
(fiil) ayırmak, tarakla ayırmak, ayrılmak, kopmak, elden çıkarmak
part
{i} parça, bölüm, kısım
part
{i} katkı. z. kısmen
part
{i} hisse, pay
Английский Язык - Английский Язык
part
3.5 cl of one ingredient in a mixed drink

    Расстановка переносов

    3.5 cl of one in·gre·di·ent in a mixed drink

    Произношение

Избранное