2nd person singular present of to live

listen to the pronunciation of 2nd person singular present of to live
Английский Язык - Турецкий язык

Определение 2nd person singular present of to live в Английский Язык Турецкий язык словарь

lives
i., çoğ., bak. life
lives
ömürler

İçe dönük kimselerin dışa dönük kimselerden daha kısa ömürleri mi var? - Do introverts have shorter lives than extroverts?

Böylece, evlenmediler ve mutlu mesut ömürlerinin sonuna kadar yaşadılar. - And so they didn't marry and they lived happily until the end of their lives.

lives
hayatlar

Tehlikeli yolculukta hayatlarını riske attılar. - They risked their lives on the dangerous trip.

Binlerce ve binlerce asker hayatlarını kaybetti. - Thousands and thousands of soldiers lost their lives.

lives
yaşam

Karıncaların yaşamını önemsiz sayma. - Don't think little of the ants' lives.

Bu evde hiç kimse yaşamıyor. - Nobody lives in this house.

lives
live yaşa
Английский Язык - Английский Язык
lives
2nd person singular present of to live

    Расстановка переносов

    2nd per·son sin·gu·lar pres·ent of to live

    Произношение

Избранное