The only thing you have to do is shut your mouth.
- Yapman gereken tek şey çeneni kapatmaktır.
Tom pushed the door shut.
- Tom kapıyı kapatmak için itti.
There is a possibility that we won't have to shut down the factory.
- Fabrikayı kapatmak zorunda olmayacağımıza dair bir olasılık var.
You have only to close your eyes.
- Sadece gözlerini kapatmak zorundasın.
Did it not occur to you to close the windows?
- Pencereleri kapatmak aklına gelmedi mi?
I have to turn off the telephone.
- Telefonu kapatmak zorundayım.
It’s important to cover your ears with ear muffs in a job like that.
- Böyle bir işte kulaklarınızı kulaklıklarla kapatmak önemlidir.
Tom tried his best to cover his tracks so he could save face.
- Tom izlerini kapatmak için elinden geleni denedi böylece yüzünü kurtarabildi.