You can not be rude to everyone and expect to get away with it forever.
- Herkese karşı kaba davranamazsın ve sonsuza dek onun yanına kalacağını bekleyemezsin.
He left Africa forever.
- O, sonsuza dek Afrika'yı terk etti.
Why do you drink until you are that drunk?
- Neden sarhoş olana dek içiyorsun?
Please stay seated until we reach the terminal.
- Lütfen terminale ulaşana dek ayağa kalkma.
Hurry up! You should be ready by now.
- Çabuk ol! Şimdiye dek hazır olman gerekir.
Wait till I count to ten.
- Ben ona kadar sayıncaya dek bekleyin.
It was such a hot night that I could not sleep till midnight.
- O kadar sıcak bir geceydi ki gece yarısına dek uyuyamadım.
I will love you forever and ever.
- Sizi sonsuza dek seveceğim.
Do not try to live for ever. You will not succeed.
- Sonsuza dek yaşamaya çalışma. Başaramayacaksın.
Sami's life was for ever changed.
- Sami'nin hayatı sonsuza dek değişti.
I've had a great life so far.
- Şimdiye dek harika bir hayat yaşadım.
Did you talk to Tom about me yet?
- Şimdiye dek benim hakkımda Tom'la konuştun mu?
Tom hasn't yet been to Boston.
- Tom şimdiye dek Boston'a gitmedi.