He is the minister responsible for the environment.
- O, çevreden sorumlu bakandır.
The Foreign Minister was a puppet.
- Dışişleri Bakanı bir kuklaydı.
The girl staring back at me was angry.
- Bana dik dik bakan kız öfkeliydi.
The Secretary of State said he planned to resign.
- Dışişleri Bakanı istifa etmeyi planladığını söyledi.
U.S. Secretary of State John Kerry broke his right femur in a cycling accident Sunday in France.
- ABD Dışişleri Bakanı John Kerry Fransa'da Pazar günü bir bisiklet kazasında sağ uyluğunu kırdı.