Select Keyboard:
Türkçe ▾
  1. Türkçe
  2. English
  3. العربية
  4. Dansk
  5. Deutsch
  6. Ελληνικά
  7. Español
  8. فارسی
  9. Français
  10. Italiano
  11. Kurdî
  12. Nederlands
  13. Polski
  14. Português Brasileiro
  15. Português
  16. Русский
  17. Suomi
  18. Svenska
  19. 中文注音符号
  20. 中文仓颉输入法
X
"1234567890*-Bksp
Tabqwertyuıopğü,
CapsasdfghjklşiEnter
Shift<zxcvbnmöç.Shift
AltGr

- açıklama

listen to the pronunciation of - açıklama
Турецкий язык - Английский Язык

Определение - açıklama в Турецкий язык Английский Язык словарь

- Açıklama
- clarification
açıklama
statement

Tom's statement is pure nonsense. - Tom'un açıklaması tamamen saçma.

Tom made a false statement to the police. - Tom polise yanlış açıklama yaptı.

açıklama
{i} explanation

Her explanation is by no means satisfactory. - Onun açıklaması hiçbir şekilde tatmin edici değil.

Thank you for your explanation. - Açıklaman için teşekkürler.

açıklama
{i} instruction

The children didn't seem to understand the instructions. - Çocuklar açıklamaları anlıyor gibi görünmüyorlardı.

açıklama
description

He gave a detailed description of the accident. - O, kazaya ayrıntılı bir açıklama getirdi.

He wrote a fine description of what happened there. - O, orada ne olduğu ile ilgili güzel bir açıklama yazdı.

açıklama
definition
açıklama
disclosure
açıklama
{i} illustration
açıklama
direction

According to the manufacturer's directions, tires should be changed every 10 years. - İmalatçının açıklamasına göre, her on yılda bir değiştirilmeli.

açıklama
{i} comment
açıklama
explication
açıklama
{i} explaining

He had no difficulty explaining the mystery. - O, gizemi açıklamada zorluk çekmedi.

He had no difficulty in explaining the mystery. - Gizemi açıklamada zorluk çekmedi.

açıklama
{i} account

The three people gave three different accounts of the accident. - Üç kişi kazayla ilgili üç farklı açıklama yaptı.

For a professional, he gave a poor account of himself in today's game. - Bir profesyonele göre, bugünkü oyunda kendisiyle ilgili garip bir açıklama yaptı.

açıklama
professing
açıklama
(Bilgisayar) comments
açıklama
(Bilgisayar) help

I just wanted to explain why I couldn't help the other day. - Sadece geçen gün neden yardım edemediğimi açıklamak istedim.

Thanks for your explanation. It helps to understand the sentence correctly. - Açıklaman için teşekkürler. Bu, cümleyi doğru anlamaya yardımcı olur.

açıklama
expo

Dan rejected Linda's idea to expose everything to the press. - Dan, Linda'nın her şeyi basına açıklama fikrini reddetti.

açıklama
(Ticaret) narrative
açıklama
instructions

The children didn't seem to understand the instructions. - Çocuklar açıklamaları anlıyor gibi görünmüyorlardı.

açıklama
(Bilgisayar) defined
açıklama
representation
açıklama
(Bilgisayar) comm
açıklama
(Ticaret) specification
açıklama
evidencing
açıklama
expound
açıklama
(Askeri,Kanun,Ticaret) annotation

Don't include annotations as part of sentences. - Açıklamaları cümlelerin bir parçası olarak dahil etmeyin.

Don't add annotations. - Ek açıklamalar katmayın.

açıklama
(Bilgisayar) description for
açıklama
elucidation
açıklama
exposition
açıklama
clarification

Thanks for the clarification. - Açıklama için teşekkürler.

I just want clarification. - Ben sadece açıklama istiyorum.

açıklama
commentary
açıklama
assertion
açıklama
rationale
açıklama
divulgement
açıklama
gloss
açıklama
{i} expounding
açıklama
report

The economic minister gives a weekly report. - Ekonomi bakanı haftalık açıklama yapar.

The economic minister gives a monthly report. - Ekonomi bakanı aylık açıklama yapar.

açıklama
key
açıklama
interpretation
açıklama
explanation, declaration, statement, exposition
açıklama
remark , comment
açıklama
hearing
açıklama
declaration

The leader made formidable declarations. - Lider müthiş açıklamalar yaptı.

açıklama
illumination
açıklama
explanation, statement
açıklama
(Hukuk) disclosure, statement, clarification
açıklama
endorsement
açıklama
indorsement
açıklama
{i} profession

For a professional, he gave a poor account of himself in today's game. - Bir profesyonele göre, bugünkü oyunda kendisiyle ilgili garip bir açıklama yaptı.

açıklama
{i} paraphrase
açıklama
blurb
açıklama
justification
açıklama
apologia
açıklama
dying

Most languages have euphemistic expressions to describe death and dying. - Çoğu dilde ölüm ve ölmeyi açıklamak için örtülü ifadeler vardır.

Турецкий язык - Турецкий язык

Определение - açıklama в Турецкий язык Турецкий язык словарь

Açıklama
(Hukuk) TELVİH
Açıklama
(Hukuk) TAVZİH
Açıklama
ifşa
Açıklama
(Hukuk) İZHAR
Açıklama
izah

İhtimamla izahını yaptı. - Özenle açıklamasını yaptı.

açıklama
Açıklamak işi, izah: "Her ne sebep ve amaçla olursa olsun kimse, düşünce ve kanaatlerini açıklamaya zorlanamaz."- Anayasa
açıklama
Açıklamak işi, izah
- açıklama
Избранное