The bank has branches in all parts of the country.
- Bankanın ülkenin her yerinde şubeleri var.
Our branches extend all over the country.
- Şubelerimiz tüm ülke çapında uzanır.
She was transferred from the head office to a branch office last month.
- O geçen ay genel müdürlükten şube müdürlüğüne transfer edildi.
I do not have any account in the branch office of Tokai bank.
- Tokai Bank'ın şubesinde bir hesabım yok.
In the amusement park Mary found a boy on his own weeping, and spoke to him gently. Hey, sonny, what is it? Are you lost? Would you like me to take you to the Lost Children Department?
- Lunaparkta Mary yalnız başına ağlayan bir oğlan buldu ve yumuşak bir sesle Merhaba yavrum, sorun nedir? Kayıp mı oldun? Seni Kayıp Çocuklar Şubesine götüreyim mi? dedi.