This is a good book, but that is better.
- Bu iyi bir kitaptır ama şu daha iyidir.
This is a post office and that is a bank.
- Bu bir postane, şu ise bir bankadır.
Everything is fine so far.
- Şu ana kadar her şey iyi.
You have been doing well at school so far.
- Şu ana kadar okulda iyi gidiyorsun.
She is content with his present salary.
- O, şu anki maaşından memnun.
At present they are working for a big company in England.
- Onlar şu anda İngiltere'de büyük bir şirket için çalışıyorlar.
Tom isn't currently in prison.
- Tom şu anda hapishanede değil.
Tom isn't currently working anywhere.
- Tom şu anda herhangi bir yerde çalışmıyor.
What I want now is not money, but time.
- Şu anda istediğim para değil, fakat zamandır.
Are you ready to order now?
- Şu anda sipariş vermeye hazır mısınız?
Tom is supposed to be in Boston by now.
- Tom'un şu ana kadar Boston'da olması bekleniyor.
Tom must be over thirty by now.
- Tom şu ana kadar otuzun üzerinde olmalı.
I have been lucky until now.
- Şu ana kadar şanslıydım.
Sorry, I didn't read your comment until now.
- Üzgünüm, şu ana kadar yorumunuzu okumadım.
Up to now, how many books do you think you've read?
- Şu ana kadar sence kaç kitap okumuşsundur?
Up to now I've never been abroad.
- Şu ana kadar hiç yurt dışında bulunmadım.
Do you have any plans yet?
- Şu anda hiç planın var mı?
I believe Elvis yet lives.
- Elvis'in şu anda yaşadığına inanıyorum.
Tom isn't here just now.
- Tom şu anda burada değil.
I was just now thinking about that problem.
- Şu anda o sorun hakkında düşünüyordum.
I can't answer you here and now.
- Sana burada ve şu anda cevap veremem.
I am content with my current position.
- Şu anki pozisyonumdan memnunum.
I'm satisfied with my current income.
- Ben şu anki gelirimden memnunum.
Have you finished reading today's paper yet?
- Şu ana kadar bugünkü gazeteyi okumayı bitirdin mi?
Have they found Tom yet?
- Şu ana kadar Tom'u buldular mı?
This was the first Japanese food I had ever tasted.
- Şu ana kadar tattığım ilk Japon yemeği buydu.
Ever been to Muskogee?
- Şu ana kadar Muskogee'de bulundu mu?
It is an ancient midden, presently an archaeological treasury.
- Eski bir çöp yığını şu anda arkeolojik bir hazinedir.
I am presently working in the hotel kitchen.
- Ben şu anda otel mutfağında çalışıyorum.
I don't need money at present.
- Benim şu anda paraya ihtiyacım yok.
My uncle is staying in Hong Kong at present.
- Amcam şu anda Hong Kong'da kalmaktadır.
If it weren't for her help, I would not be alive now.
- Onun yardımı olmasa, şu an hayatta olmam.
What I want now is not money, but time.
- Şu anda istediğim para değil, fakat zamandır.
Tom isn't here at the moment.
- Tom şu anda burada değil.
He is on another phone at the moment.
- O şu anda başka bir telefonda.
Tom isn't here at the moment.
- Tom şu anda burada değil.
They're having a break at the moment.
- Onlar şu anda bir mola veriyorlar.
I've been spending a lot of time studying for IT certifications recently.
- Şu sıralar BT sertifikasyonlarına çalışmaya çok vakit harcıyorum.
We have recently discussed this problem.
- Şu sıralar bu problemi tartıştık.
My uncle is staying in Hong Kong at present.
- Amcam şu anda Hong Kong'da kalmaktadır.
I don't need money at present.
- Benim şu anda paraya ihtiyacım yok.
Many are fed up with their present careers.
- Çoğu şu anki kariyerinden bıkmış.
Your present trouble is on my mind all the time.
- Senin şu anki sorunun her zaman aklımda.