I've never heard him complaining about his meals.
- Onun yemekleri hakkında şikâyet ettiğini hiç duymadım.
I'm fed up with your constant complaining.
- Ben sürekli şikâyet etmenden bıktım.
Why am I the only one they complain of? They're just making an example out of me and using me as a scapegoat.
- Niçin onların şikâyet ettikleri sadece benim? Onlar sadece beni örnek veriyorlar ve beni bir günah keçisi olarak kullanıyorlar.
They do nothing but complain.
- Onlar şikâyet etmekten başka bir şey yapmıyorlar.