şiirleştirmek

listen to the pronunciation of şiirleştirmek
Турецкий язык - Английский Язык
poetize
To make poetic
To compose poetry
{v} to write or attempt poetry
{f} write poetry, compose verse; express in a poetic manner (also poetise)
compose verses or put into verse; "He versified the ancient saga"
To write as a poet; to compose verse; to idealize
Şiir
(isim) Poem

This poem was originally written in French. - Bu şiir, orijinal olarak Fransızca yazılmıştır.

It is difficult to translate a poem into another language. - Bir şiiri diğer bir dile çevirmek zordur.

şiir
poetry

No definition of poetry is adequate unless it be poetry itself. - Onun kendisi şiir olmadıkça, şiirle ilgili hiçbir tanım yeterli değildir.

Flowers are so fragile and so beautiful, that you can't speak about them without poetry or metaphors. - Çiçekler o kadar narin ve güzeldir ki şiirler ve metaforlar olmadan onlar hakkında konuşamazsın.

şiir
poem, piece of poetry
şiir
song

Songs and poems were written about him. - Onun hakkında şarkılar ve şiirler yazıldı.

Tom likes to write poems and song lyrics. - Tom şiir ve şarkı sözleri yazmayı seviyor.

şiir
poetic

Mary always greatly enjoyed reading Tom's poetic letters. - Mary her zaman Tom'un şiirsel mektuplarını okumaktan büyük zevk aldı.

The sweetness of Interlingua was more suited to my poetic vision. - Interlingua'nın tatlılığı benim şiirsel vizyonum için daha uygundur.

şiir
rime
şiir
the blue
şiir
rhyme
şiir
oer
şiir
ballad
şiir
sonnet

You should read Shakespeare's sonnets. - Şekspirin şiirlerini okumalısın.

şiir
verse

This poem is composed of four verses, each of which has five lines. - Bu şiir her birinin beş dizesi olan dört kıtadan oluşur.

Şiir
Numbers
şiir
poetical
şiir
poem; poetry
şiir
poetry, verse
şiir
haiku

A Haiku is a very short poem. - Bir Haiku çok kısa bir şiirdir.

A haiku is one type of poem. - Bir haiku bir şiir türüdür.

şiir
still

He still writes poems. - O hâlâ şiirler yazıyor.

Tom can still recite a poem he wrote when he was thirteen. - Tom on üç yaşındayken yazdığı bir şiiri hala ezbere okuyabiliyor.

şiir
ope
şiir
villanelle
şiir
ballade
şiirleştirme
versification
Турецкий язык - Турецкий язык
Şiir hâline getirmek
Şiir
yır
Şiir
manzume
Şiir
deme
ŞİİR
(Osmanlı Dönemi) Güzel tertibli manzume. Tahayyül ve tasavvurları ve bâzı hakikatları hoşa gidecek şekilde ifâde eden ölçülü söz
ŞİİR
(Osmanlı Dönemi) Man: Muhayyelâttan terekküb eden kıyas
şiir
Düş gücüne, hayale, imgeye, gönle seslenen, anı, duygu, coşku uyandıran, etkileyen şey: "Burada herkes kendi gönlünden olduğu kadar bu tabiatın içinden gelen bir şiiri dinler."- A. Ş. Hisar
şiir
Zengin sembollerle, ritimli sözlerle, seslerin uyumlu kullanımıyla ortaya çıkan edebî anlatım biçimi, manzume: "Halk şiirinden, divan şiirinden değil, şiir mefhumundan, sadece şiirden bahsedeceğim."- N. Ataç
şiir
Düş gücüne, hayale, imgeye, gönle seslenen, anı, duygu, coşku uyandıran, etkileyen şey
şiir
Zengin sembollerle, ritimli sözlerle, seslerin uyumlu kullanımıyla ortaya çıkan edebî anlatım biçimi
şiir
Bir şairin, bir dönemin bu sanatı kullandığı özel biçim
şiir
poem
şiirleştirme
Şiirleştirmek işi veya durumu
şiirleştirmek
Избранное