I feel bloated after eating a plate of Pad Thai.
- Bir tabak Pad Thai yedikten sonra kendimi şişmiş hissediyorum.
Layla's bloated corpse was found in a river.
- Leyla'nın şişmiş cesedi bir nehirde bulundu.
I went to see the river, which I found greatly swollen.
- Ben nehri görmeye gittim, onu büyük ölçüde şişmiş buldum.
Your feet are swollen because your shoes are too small.
- Ayakkabıların çok küçük olduğu için ayakların şişmiş.
Have you been crying all night? Your eyes are all puffy.
- Bütün gece ağlıyor muydun? Gözlerin tamamen şişmiş.