şişirme

listen to the pronunciation of şişirme
Турецкий язык - Английский Язык
turgescence
inflation
swelling
verbiage
overstatement
puff
fustian
overcharge
puffery
puffing up
shoddily put together, shoddy; sloppy, slipshod (piece of work)
puffing
exaggerated, blown out of proportion
blowing up, inflating; causing (something) to swell up
tumefaction
blowing sth up, inflating; exaggeration; botched, shoddy, slipshod
slipshod
(Mekanik) upset forging
botched
(Otomotiv) peen
(Mekanik,Teknik) bulging
exaggeration
blow-molding
şişirmek
blow up
şişirmek
{f} inflate
şişirmek
{f} expand
şişirmek
swell up
şişirmek
{f} tumefy
şişirmek
overdo
şişirmek
{f} exaggerate
şişirmek
{f} heave
şişirmek
swell
şişirmek
distend
şişirmek
bloat
şişirmek
puff up
şişirmek
overstate
şişirmek
romance
şişirmek
adorn
şişirmek
glamorize
şişirmek
puff out
şişirmek
{f} pad
kafa şişirme
speechification
şişirmek
put it on
şişirmek
pile it on
şişirmek
bag
şişirmek
to pad (a piece of writing, a speech) with much unnecessary or irrelevant material
şişirmek
swell out
şişirmek
(hesap) run up
şişirmek
put it on thick
şişirmek
pump up
şişirmek
slang to stab (someone)
şişirmek
heighten
şişirmek
overcharge
şişirmek
embroider
şişirmek
to blow sth up, to inflate, to distend; to exaggerate, to overstate, to romance; to do (sth) hastily/carelessly/slackly
şişirmek
(Konuşma Dili) to do (something) hastily and carelessly
şişirmek
bulk
şişirmek
balloon
şişirmek
(Konuşma Dili) to embarrass (someone) in public, make (someone) want to go through the floor
şişirmek
pump
şişirmek
fill
şişirmek
(Konuşma Dili) to exaggerate, blow (something) out of proportion
şişirmek
pad out
şişirmek
to blow up, inflate; to cause (something) to swell up; to distend; to billow (sails, etc.); to fill (something) with air
şişirmek
bloat up
şişirmek
puff
şişirmek
exagerate
şişirmek
upset
Турецкий язык - Турецкий язык
Baştan savma, kötü (iş)
Şişirmek işi
şişirmek
Gereksiz katmalarla uzatmak
şişirmek
Baştan savma iş görmek
şişirmek
Bir sözü veya yazıyı gereksiz katmalarla uzatmak
şişirmek
Şişkin bir duruma getirmek: "Nefesinin olanca gücü ve hızıyla şişirdiği tulumu dudaklarına yanaştırdı."- O. C. Kaygılı
şişirmek
Baştan savma iş görmek: "Şimdi çabuk tarafından bir senaryo şişirmeli."- A. İlhan
şişirmek
Abartmak
şişirmek
Şişkin bir duruma getirmek
şişirme
Избранное