şerefsi̇z

listen to the pronunciation of şerefsi̇z
Турецкий язык - Английский Язык

Определение şerefsi̇z в Турецкий язык Английский Язык словарь

Şeref
(isim) Honor

Tom must choose between honor and death. - Tom şeref ve ölüm arasında seçim yapmalı.

At the inauguration ceremony a plaque was unveiled in honor of the founder. - Açılış töreninde kurucunun şerefine bir plaket verildi.

şeref
{i} honour
şerefsiz
inglorious

Only miserable and inglorious death awaits you here. - Sadece sefil ve şerefsiz ölüm sizi burada bekliyor.

şerefsiz
dishonourable [Brit.]
şerefsiz
dishonored

Better to live dishonored than die proud. - Şerefli ölmektense şerefsiz yaşamak daha iyidir.

şerefsiz
dishonest
şerefsiz
dishonourable, ignoble
şerefsiz
dishonorable
şerefsiz
undignified
şeref
glory

Glory lasts longer than life. - Şan ve şeref hayattan daha fazla sürer.

şeref
{i} dignity

All human beings are born free and equal in dignity and rights. They are endowed with reason and conscience and should act towards one another in a spirit of brotherhood. - Tüm insanlar özgür, şeref ve haklar bakımından eşit doğar. Akıl ve vicdana sahiplerdir ve birbirlerine karşı kardeşlik ruhuyla hareket etmelidir.

şeref
reputation
şeref
repute
şeref
privilege
şeref
credit
şeref
(Kanun) esteem
şerefsiz
(Argo) mofo
şeref
kudos
şeref
face
şeref
distinction
şeref
honorableness
şerefsiz
dishonourable
şerefsiz
scurvy
şerefsiz
ignoble
şerefsiz
shoddy
şeref
laurels
şeref
honour, honor; glory
şeref
flower
şeref
honour [Brit.]
şeref
pride
şeref
eclat
şeref
grace
şeref
laurel
şerefsiz
caddish
şerefsiz
dishonor

Death before dishonor! - Şerefsizlikten önce ölüm!

Better to live dishonored than die proud. - Şerefli ölmektense şerefsiz yaşamak daha iyidir.

Турецкий язык - Турецкий язык

Определение şerefsi̇z в Турецкий язык Турецкий язык словарь

şerefsiz
Şereften yoksun olan, onursuz
ŞEREF
(Osmanlı Dönemi) Yükseklik, yücelik. Büyüklük
ŞEREF
(Osmanlı Dönemi) İnsanlar arasında geçerli ve makbul olma. Büyük bir makam sâhibi olma
ŞEREF
(Osmanlı Dönemi) Cenab-ı Hakka itâat ve ubudiyyeti ve yüksek hizmeti ile çok ihsanına mazhar olma
ŞEREF
(Osmanlı Dönemi) İftihâr, övünme
Şeref
(Osmanlı Dönemi) SERARE
Şeref
(Osmanlı Dönemi) ŞAN
şeref
Erdem, gözü peklik ve yetenekle kazanılmış iyi şöhret
şeref
Erdem, gözü peklik ve yetenekle kazanılmış iyi şöhret: "Kolay şöhret, güç sanatın şerefini daima kıskanmıştır."- F. R. Atay
şeref
Başkalarının gösterdiği saygının dayandığı kişisel değer, onur
şeref
(Osmanlı Dönemi) HESB
şeref
(Osmanlı Dönemi) CAHF