I like Ozodbek's songs.
- Ozodbek'in şarkılarını severim.
I didn't know this song.
- Bu şarkıyı bilmiyordum.
We enjoyed singing songs together.
- Birlikte şarkı söylemekten hoşlandık.
Suddenly, my mother started singing.
- Aniden, annem şarkı söylemeye başladı.
We all felt embarrassed to sing a song in public.
- Hepimiz halkın önünde bir şarkı söylemeye utandık.
We enjoyed singing songs together.
- Birlikte şarkı söylemekten hoşlandık.
Tom has a very good singing voice.
- Tom'un çok iyi bir şarkı sesi var.
I would like you to sing a song.
- Senin bir şarkı söylemeni istiyorum.
I like to sing songs.
- Şarkı söylemekten hoşlanıyorum.
If you look at the lyrics, they don't really mean much.
- Eğer şarkı sözlerine bakarsan, çok anlam taşımıyor.
I can't remember the lyrics.
- Şarkı sözlerini hatırlayamıyorum.
I'm not the best songwriter.
- Ben en iyi şarkı sözü yazarı değilim.
Tom is one of the greatest American songwriters.
- Tom en büyük Amerikan şarkı sözü yazarlarından biridir.
You don't like pop songs, do you?
- Pop şarkıları sevmezsin, değil mi?
Roger Miller began writing songs because he loved the music he heard on the radio.
- Roger Miller radyoda dinlediği müziği sevdiği için şarkılar yazmaya başladı.
Singing in a choir is good for the soul.
- Koroda şarkı söylemek ruh için yararlıdır.