That song sounds familiar to me.
- O şarkı bana tanıdık geliyor.
We all felt embarrassed to sing a song in public.
- Hepimiz halkın önünde bir şarkı söylemeye utandık.
We all felt embarrassed to sing a song in public.
- Hepimiz halkın önünde bir şarkı söylemeye utandık.
Linda stood up to sing.
- Linda şarkı söylemek için ayağa kalktı.
We all felt embarrassed to sing a song in public.
- Hepimiz halkın önünde bir şarkı söylemeye utandık.
They're able to sing.
- Onlar şarkı söyleyebilirler.
Tom has a very good singing voice.
- Tom'un çok iyi bir şarkı sesi var.
We all felt embarrassed to sing a song in public.
- Hepimiz halkın önünde bir şarkı söylemeye utandık.
We enjoyed singing songs together.
- Birlikte şarkı söylemekten hoşlandık.
I found the lyrics, but I can't copy paste them.
- Şarkı sözlerini buldum,ama bunları kopyalayıp yapıştıramam.
If you look at the lyrics, they don't really mean much.
- Eğer şarkı sözlerine bakarsan, çok anlam taşımıyor.
I'm not the best songwriter.
- Ben en iyi şarkı sözü yazarı değilim.
How good is Tom as a songwriter?
- Tom bir şarkı sözü yazarı olarak ne kadar iyidir?
You don't like pop songs, do you?
- Pop şarkıları sevmezsin, değil mi?
Roger Miller began writing songs because he loved the music he heard on the radio.
- Roger Miller radyoda dinlediği müziği sevdiği için şarkılar yazmaya başladı.
Singing in a choir is good for the soul.
- Koroda şarkı söylemek ruh için yararlıdır.