şanti̇ye

listen to the pronunciation of şanti̇ye
Турецкий язык - Английский Язык

Определение şanti̇ye в Турецкий язык Английский Язык словарь

şantiye
worksite

We have ninety minutes to carry the concrete from the mixing plant to the worksite. - Karıştırma tesisinden şantiyeye beton taşımak için doksan dakikamız var.

Dan needs a massive crane at his worksite. - Dan'in, şantiyesinde büyük bir vince ihtiyacı var.

şantiye
building site

On building sites, hard hats must be worn at all times. - Şantiyelerde, baretler her zaman takılmalıdır.

I work on a building site. - Ben bir şantiyede çalışıyorum.

şantiye
supply shed at a construction site
şantiye
building plot
şantiye
building lot
şantiye
(inşat) building site; (gemi) shipyard, shipbuilding yard
şantiye
yard
şantiye şefi
(İnşaat) Construction supervisor
şantiye
(İnşaat) construction area
şantiye
shipbuilding yard
şantiye
site

Jamal was fired from the construction site. - Jamal şantiyeden kovuldu.

I work on a building site. - Ben bir şantiyede çalışıyorum.

şantiye
resident
şantiye
job site
şantiyeler
building sites
şantiye
construction site
mobil şantiye
(İnşaat) mobile field office
Турецкий язык - Турецкий язык
(Osmanlı Dönemi) Fr. Bir inşaat yerinde inşaat ve malzeme için hazırlanan yer
(Osmanlı Dönemi) Gemi tezgâhı
şantiye
Gemi tezgâhı
şantiye
Yapı gereçlerinin yığılıp saklandığı veya işlendiği yer
şantiye
İnşa durumundaki ev, fabrika, baraj gibi her türlü yapı
şantiye
Yapı gereçlerinin yığılıp saklandığı veya işlendiği yer. İnşa durumundaki ev, fabrika, baraj gibi her türlü yapı
Английский Язык - Турецкий язык

Определение şanti̇ye в Английский Язык Турецкий язык словарь

elektrik şantiye şefi
Electrical construction supervisör, electrical construction chief
şanti̇ye
Избранное