Select Keyboard:
Türkçe ▾
  1. Türkçe
  2. English
  3. العربية
  4. Dansk
  5. Deutsch
  6. Ελληνικά
  7. Español
  8. فارسی
  9. Français
  10. Italiano
  11. Kurdî
  12. Nederlands
  13. Polski
  14. Português Brasileiro
  15. Português
  16. Русский
  17. Suomi
  18. Svenska
  19. 中文注音符号
  20. 中文仓颉输入法
X
"1234567890*-Bksp
Tabqwertyuıopğü,
CapsasdfghjklşiEnter
Shift<zxcvbnmöç.Shift
AltGr

şahsiyet

listen to the pronunciation of şahsiyet
Турецкий язык - Английский Язык
{i} personality
figure

She has a good figure. - O iyi bir şahsiyete sahiptir.

somebody
personage
someone
personality " kişilik; personage
individuality
it
personage, important person
character
self
selfhood
hükmi şahsiyet
juristic personality
önemsiz şahsiyet
nobody
Турецкий язык - Турецкий язык
Kişi; değerli kişi
(Osmanlı Dönemi) kişilik, (kişi mânâsına da kullanılır. büyük bir şahsiyet, tanınmış şahsiyet cümlesinde olduğu gibi. )
Kişilik, belirgin özellik
Kişilik, belirgin özellik: "Ben birer şahsiyetleri olan bu yalıların çoğunu dostlarım gibi tanırım."- A. Ş. Hisar
Kişi: "Artık okuyucular için mühim bir şahsiyet olmaya başlamıştım."- H. E. Adıvar
ŞAHSİYET
(Osmanlı Dönemi) Bir kimsenin kendisine mahsus ahvâli. Şahıs olma. Karakter sâhibi ve makbul bir insan olma
hükmi şahsiyet
Tüzel kişilik