Tom is utterly obsessed with food. No wonder Mary dumped him!
- Tom tamamen yiyeceklere saplantılı. Mary'nin onu terkettiğine şaşmamalı.
The boy has a huge bump on his head. No wonder he cried so much!
- Çocuğun başında büyük bir yumru var. O kadar çok ağlamasına şaşmamalı.
His memory baffles me.
- Onun belleği beni şaşırtıyor.
Tom's parents were baffled.
- Tom'un ebeveynleri şaşırmıştı.