Everybody suspected him of bribery.
- Herkes onun rüşvet aldığından şüphelendi.
They must have suspected me of stealing.
- Çalmayla ilgili olarak benden şüphelenmiş olmalılar.
Sami started suspecting Layla was seeing other men.
- Sami, Leyla'nın başka erkeklerle görüşüyor olduğundan şüphelenmeye başladı.
Tom began to suspect Mary would leave him.
- Tom, Mary'nin onu terk edeceğinden şüphelenmeye başladı.
After a bit of googling, I suspect that what you said may not be true.
- Google'da biraz araştırdıktan sonra, söylediğinin gerçek olmadığından şüpheleniyorum.