şüphelenilen

listen to the pronunciation of şüphelenilen
Турецкий язык - Английский Язык
suspected

The man suspected of murdering Tom has been arrested by the police. - Tom'u öldürdüğünden şüphelenilen adam polis tarafından tutuklandı.

Turkish warships intercepted a Greek boat which was suspected to carry illegal immigrants - Türk savaş gemileri yasadışı göçmenleri taşıdığından şüphelenilen bir Yunan teknesini durdurdu.

Of something or one believed to be of cause or at fault

Bring in the suspected vandal.

Simple past tense and past participle of suspect
believed likely; "a suspected thief"; "a suspected infection
Distrusted; doubted
believed likely; "a suspected thief"; "a suspected infection"
past of suspect
şüphe
suspicion

His story aroused my suspicion. - Onun hikayesi benim şüphemi uyandırdı.

The news confirmed my suspicions. - Haber şüphelerimi doğruladı.

şüphe
doubt

I doubt that Tom would remember me. - Tom'un beni hatırlayacağından şüpheliydim.

I have no doubt in my mind that Tom will show up at the auction. - Tom'un açık artırmada ortaya çıkacağından hiç şüphem yok.

şüphe
if
şüphe
peradventure
şüphe
scruple
şüphe
fears
şüphe
reservation
şüphe
dubiousness
şüphe
incertitude
şüphe
uncertainity
şüphe
{i} misgiving
Şüphe
doubt of
şüphe
to suspect
şüphe
cast doubt
şüphe
haze
şüphe
surmise
şüphe
impeachment
şüphe
discredit
şüphe
query
şüphe
(Hukuk) doubt, suspicion
şüphe
mistrust
şüphe
uncertainty
şüphe
disbelief

The small town was in disbelief. - Küçük kasaba şüphe içinde idi.

şüphe
question

The police detained several suspects for questioning. - Polis sorgulama için birçok şüpheliyi göz altına aldı.

Tom's employer called his honesty into question. - Tom'un patronu onun dürüstlüğünden şüphe duydu.

şüphe
doubt, suspicion kuşku
şüphe
doubt; suspicion
şüphe
misdoubt
şüphe
questlon
şüphe
{i} distrust

I've always distrusted Tom. - Tom'dan her zaman şüphe duydum.

şüphe
dubitation
Турецкий язык - Турецкий язык

Определение şüphelenilen в Турецкий язык Турецкий язык словарь

şüphe
Kuşku
Şüphe
şek
şüphe
Kuşku: "Hiçbir şey anlamamış, şüpheler içinde yerime gelip oturmuştum."- S. F. Abasıyanık
şüphe
(Osmanlı Dönemi) rayb
şüphelenilen
Избранное