She can hardly walk, let alone run. - Koşmak şöyle dursun, neredeyse yürüyemiyor.
She can hardly walk, let alone run.
Koşmak şöyle dursun, neredeyse yürüyemiyor.
I don't like grilled fish, let alone raw fish. - Çiğ balık şöyle dursun,ızgara balıktan hoşlanmam.
I don't like grilled fish, let alone raw fish.
Çiğ balık şöyle dursun,ızgara balıktan hoşlanmam.