I need a driver to take me to the station. It's raining.
- Beni istasyona götürecek bir şoför lâzım. Yağmur yağıyor.
What are the drivers doing in the meeting room?
- Şoförlerin toplantı odasında ne işi var?
Before Tom became Mary's chauffeur, he was John's chauffeur.
- Tom Mary'nin şoförü olmadan önce John'un şoförüydü.
Tom had his chauffeur drive Mary to the airport.
- Tom, Mary'yi şoförü ile havaalanına gönderdi.
You shouldn't talk to a bus driver while he's driving.
- O sürerken bir otobüs şoförüyle konuşmamak gerekir.