Select Keyboard: Türkçe ▾ X
| ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|
|
Our electric heater does not work well.
- Elektrikli ısıtıcımız iyi çalışmıyor.
Is the central heating warm enough in the winter?
- Merkezi ısıtma kışın yeterince ısıtıyor mu?
Warm yourself while the fire burns.
- Ateş yanarken kendinizi ısıtın.
She warmed herself by the fire.
- Kendisini ateşle ısıttı.
Tom put the thermometer under his arm.
- Tom ısıölçeri kolunun altına koydu.
Tom looked at the thermometer on his dashboard.
- Tom gösterge panelindeki ısıölçere baktı.
Today, the temperature rose as high as 30 degrees Celsius.
- Bugün ısı 30 santigrat dereceye kadar yükseldi.
Milk has to be kept at a relatively low temperature.
- Süt nispeten düşük ısıda tutulmalıdır.