Genç insanlara yönelik kitaplar iyi satacaktır.
- Books intended for young people will sell well.
Bu ders kitabı yabancı öğrencilere yöneliktir.
- This textbook is intended for foreign students.
Mary en fazla iki çocuk doğurmayı amaçlamaktadır.
- Mary intends not to give birth to more than two children.
Mary en fazla iki çocuk doğurmayı istemektedir.
- Mary intends not to give birth to more than two children.
Onunla gitmeye niyet ettim.
- I intended to go with him.
Ben oraya gitmek için niyet etmiştim.
- I had intended to go there.
The phone is supposed to help us save time.
Dotage, fatuity, or folly is for the most part intended or remitted in particular men, and thereupon some are wiser than others .