üyeler

listen to the pronunciation of üyeler
Турецкий язык - Английский Язык
membership
(Hukuk) members

All the members of the committee hate one another. - Komitenin bütün üyeleri birbirlerinden nefret ediyorlar.

We waved flags to welcome members of our baseball team. - Biz beyzbol takımı üyelerini karşılamak için bayrakları salladık.

member

All the members of the committee hate one another. - Komitenin bütün üyeleri birbirlerinden nefret ediyorlar.

We waved flags to welcome members of our baseball team. - Biz beyzbol takımı üyelerini karşılamak için bayrakları salladık.

üye
member

A quartet has one more member than a trio. - Bir dörtlü, bir üçlüden bir üye daha fazladır.

Yumi Ishiyama is the oldest member of Team Lyoko. - Yumi Ishiyama, Lyoko takımının en yaşlı üyesidir.

üyeler kurulu
(Hukuk) assembly of parties
üye
{i} insider
asil üyeler
(Politika, Siyaset) original members
üye
(Anatomi) organ

I've been a member of this organization for five years. Oh wait, no. Six. - Ben beş yıldır bu organizasyonun bir üyesiyim. Oh bekle, hayır. Altı.

Tom is a member of this organization. - Tom bu örgütün bir üyesidir.

asli üyeler
(Hukuk) original members
asıl üyeler
(Hukuk) original members
geçici üyeler
(Hukuk) non permanent members
kadın üyeler
womankind
kadın üyeler
womenfolk
sonradan kabul edilen üyeler
(Hukuk) admissed members
sürekli üyeler
(Hukuk) permanent members
üye
(yeni) initiate
üye
associate
üye
(Anatomi) organ; member
üye
member (of a group)
üye
member " aza; organ
Турецкий язык - Турецкий язык

Определение üyeler в Турецкий язык Турецкий язык словарь

Üye
aza
üye
Herhangi bir topluluğu oluşturan bireylerden her biri, aza: "İkisi de şehrin satranç kulübü üyelerindendir."- S. F. Abasıyanık
üye
Herhangi bir topluluğu oluşturan bireylerden her biri, aza
üye
Omurgalılarda, kol ve bacaklar
üyeler
Избранное