Select Keyboard: Türkçe ▾ X
| ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|
|
In my free time, I come up with plans to create more free time.
- Boş zamanımda daha fazla boş zaman yaratma planları üretiyorum.
That factory manufactures toys.
- O fabrika oyuncaklar üretir.
Robots are used to manufacture cars.
- Robotlar araba üretmek içindir.
This dam has generated a lot of electricity.
- Bu baraj büyük miktarda elektrik üretti.
Tourism generated many new jobs.
- Turizm birçok yeni iş üretti.
This factory produces CD players.
- Bu fabrika, CD çalarlar üretiyor.
If you are a member of a primitive community and you wish to produce, say, food, there are two things that you must do.
- Eğer ilkel bir topluluğun bir üyesi isen ve üretmek istersen, örneğin, yiyecek,yapman gereken iki şey vardır.
He went to America for the purpose of learning a new method of producing crops.
- Mahsulleri üretmek için yeni bir yöntem öğrenmek amacıyla Amerika'ya gitti.
The factory is producing a new type of car.
- Fabrika, yeni cins bir araba üretiyor.
In the first years that Coca-Cola was produced, it contained cocaine. In 1914, cocaine was classified as a narcotic, after which they used caffeine instead of cocaine in the production of Coca-Cola.
- Coca-Cola'nın üretildiği ilk yıllarda, o kokain içeriyordu. 1914'te, kokain bir uyuşturucu olarak gruplandırıldı ve sonra Coca-Cola'nın üretimi için kokain yerine kafein kullandılar.
War has produced famine throughout history.
- Savaş, tarih boyunca sıkıntı üretti.
The manufacturing process has been streamlined.
- Üretim süreci geliştirildi.
This factory uses an integrated manufacturing system standardized from parts on through to finished products.
- Bu fabrika parçalardan bitmiş ürünlere kadar ölçünlenmiş entegre üretim sistemi kullanmaktadır.
This chemical will prevent germs from breeding.
- Bu kimyasal mikropların üremesini engeller.
To the best of my knowledge, this chemical will prevent germs from breeding.
- Bildiğim kadarıyla, bu kimyasal mikropların üremesini engelleyecek.
This factory uses an integrated manufacturing system standardized from parts on through to finished products.
- Bu fabrika parçalardan bitmiş ürünlere kadar ölçünlenmiş entegre üretim sistemi kullanmaktadır.
Let's bring manufacturing jobs back to America.
- Üretim işlerini Amerika'ya geri getirelim.