The price includes the postage charge.
- Fiyata posta ücreti dahildir.
The price doesn't include consumption tax.
- Ücrete tüketim vergisi dahil değil.
You must pay the admission fee here.
- Buraya giriş ücreti ödemelisiniz.
How much is the entrance fee?
- Giriş ücreti ne kadardır?
The union was modest in its wage demands.
- Sendika ücret taleplerinde mütevazı idi.
Tom's been working for minimum wage.
- Tom asgari ücret için çalışmaktadır.
I got the ticket free of charge.
- Bileti ücretsiz aldım.
Are the tip and service charge included?
- Bahşiş ve servis ücreti dahil mi?
The biggest concern is cost.
- En büyük kaygı ücret.
The cost of the air fare is higher than of the rail fare.
- Uçak bileti ücretinin tutarı tren bileti ücretinden daha yüksek.
Everyone has the right to rest and leisure, including reasonable limitation of working hours and periodic holidays with pay.
- Her şahsın dinlenmeye, eğlenmeye, bilhassa çalışma müddetinin makul surette sınırlandırılmasına ve muayyen devrelerde ücretli tatillere hakkı vardır.
You need to pay extra for the batteries.
- Piller için ekstra ücret ödemeniz gerekir.
The policemen demanded higher wages.
- Polisler daha yüksek ücretler talep ettiler.
The manager advanced him two weeks' wages.
- Yönetici ona iki haftalık ücreti avans verdi.
Show me a list of your rates, please.
- Bana ücretlerinin bir listesini göster, lütfen.
Is there a special rate for this tour?
- Bu tur için özel bir ücret var mı?
The fee includes the payment for professional services needed to complete the survey.
- Araştırmayı tamamlamak için gereken mesleki hizmetler ücrete dahildir.
We've hired Tom to paint our garage.
- Garajımızı boyaması için Tom'u ücretle tuttuk.
It wasn't my idea to hire him.
- Onu ücretle çalıştırmak benim fikrim değildi.
The professor who invented it has the right to reasonable remuneration from the university.
- Onu icat eden profesör, üniversiteden makul bir ücret hakkına sahip
I have no objection to paying a special fee if it is necessary.
- Gerekirse özel bir ücret ödeme konusunda herhangi bir itirazım yok.
If necessary, I have no objection to paying a special fee.
- Eğer gerekliyse, özel bir ücret ödemeye hiçbir itirazım olmaz.
I'm not the only one who doesn't have enough money to pay the membership fee.
- Üyelik ücretini ödemek için yeterli paraya sahip olmayan tek kişi ben değilim.
A higher minimum wage can raise earnings and reduce poverty.
- Daha yüksek asgari ücret, kazançları yükseltip yoksulluğu azaltabilir.
What's the minimum salary in Australia?
- Avustralya'da asgari ücret nedir?
What's the minimum salary in the Czech Republic?
- Çek Cumhuriyetinde asgari ücret nedir?
A higher minimum wage can raise earnings and reduce poverty.
- Daha yüksek asgari ücret, kazançları yükseltip yoksulluğu azaltabilir.
Those who have not paid their dues are asked to see me at the end of class.
- Ücretlerini ödememiş olanların dersin sonunda beni görmeleri isteniyor.