Görebildiğim kadarıyla her şey karla örtülüydü.
- As far as I could see, everything was covered with snow.
Tom'un yatağı bir Pikachu battaniye ile örtülüdür.
- Tom's bed is covered by a Pikachu blanket.
O tamamen boyayla kaplanmıştı.
- He was covered all over with paint.
Tom çamurla kaplanmış şekilde eve geri döndü.
- Tom came back home covered in mud.
Tom artık ebeveynlerinin sağlık sigortası kapsamında değil.
- Tom is no longer covered by his parents' health insurance.
Kaza hasarları garanti kapsamında değildir.
- Accidental damage isn't covered by the warranty.
Tepe tamamen karla kaplıydı.
- The hill was all covered with snow.
Bahçe düşmüş yapraklarla kaplıydı.
- The garden was covered with fallen leaves.