überragend

listen to the pronunciation of überragend
Немецкий Язык - Турецкий язык
mümtaz; bastan bas; mükemmel, üstün., faik; birinci evsafta
Английский Язык - Турецкий язык

Определение überragend в Английский Язык Турецкий язык словарь

formidable
zorlu

Tom zorlu bir rakip olacaktır. - Tom would be a formidable opponent.

formidable
{s} korkunç

Korkunç görünen örümcekler insanlara saldırmazlar. - Formidable looking spiders do not attack people.

formidable
{s} zor, güç, müşkül; aşılması zor
formidable
{s} heybetli
formidable
aşılması zor
formidable
(Kanun) çok zor
formidable
(Turizm) çetin
formidable
yenmesi güç
formidable
korkutucu
formidable
ürkütücü

Onların ürkütücü olduklarını biliyoruz. - We know they're formidable.

crackerjack
(isim) Sıradışı iyi bir kişi ya da şey
crackerjack
(sıfat) Sıradışı, çok güzel
formidable
{s} zor

Tom zorlu bir rakip olacaktır. - Tom would be a formidable opponent.

formidable
{s} müthiş

Kurtlar müthiş yırtıcı hayvanlardır. - Wolves are formidable predators.

Lider müthiş açıklamalar yaptı. - The leader made formidable declarations.

formidable
(sıfat) dişli, korkunç, tüyler ürpertici, müthiş, heybetli, zorlu, zor
formidable
(Askeri) KORKUNÇ, HEYBETLİ
formidable
{s} tüyler ürpertici
Немецкий Язык - Английский Язык
preeeminent
pre-eminent
sublime
topping
formidable
looming
outdoing
crackerjack
towering above/over
overtopping
superior
preeminent
transcendent
outreaching
outstanding