I'm beginning to miss my girlfriend.
- Kız arkadaşımı özlemeye başlıyorum.
Aren't you going to miss Tom?
- Tom'u özlemeyecek misin?
Aren't you missing anyone?
- Herhangi birini özlemiyor musun?
Aren't you missing something?
- Bir şey özlemiyor musun?
They stared longingly at each other.
- Onlar birbirlerine özlemle baktılar.
We are all longing for peace in the world.
- Biz hepimiz dünyada barış için özlem duyuyoruz.
I don't want to miss you.
- Seni özlemek istemiyorum.
I feel a yearning for the university.
- Üniversiteye karşı bir özlem hissediyorum.
Tom has a craving for chocolate ice cream.
- Tom'un çikolatalı dondurmaya bir özlemi vardı.
Life's aspirations come in the guise of children.
- Hayatın özlemleri çocukların kılığında gelir.
She has aspirations to become an interior decorator.
- Onun iç dekaratör olma özlemleri var.
We are all longing for peace in the world.
- Biz hepimiz dünyada barış için özlem duyuyoruz.
Didn't I have a right to seek the happiness I longed for?
- Özlemini çektiğim mutluluğu aramaya hakkım yok muydu?