He is one of the original settlers. When he arrived, there were no buildings for miles around. - O özgün yerleşimcilerden biridir. O geldiğinde millerce mesafede hiç ev yoktu.
Be original for a change. - Değişiklik olsun diye özgün ol.
Yalnız kendine özgü bir nitelik taşıyan, orijinal: "Eskinin doğa ile uyuşan, özgün yapılarını yıkıp yerine yabancı, öykünme, yaratıcılıktan yoksun yapılar dikerek çirkinleştirdik."- N. Cumalı