özürlülük

listen to the pronunciation of özürlülük
Турецкий язык - Английский Язык
defectiveness
disability
impairment
handicap
özürlü
{s} handicapped

Tom and Mary adopted a handicapped child. - Tom ve Mary özürlü bir çocuğu kabul ettiler.

Volunteers collected donations for the benefit of the handicapped. - Gönüllüler özürlülerin yararına bağış topladı.

özürlü
{s} disabled

I fixed the house for the disabled man. - Özürlü insanlar için evi tamir ettim.

Tom is partly disabled. - Tom kısmen özürlüdür.

özürlü
defective
özürlü
(physically) handicapped (person)
özürlü
crippled
özürlü
(mentally) retarded
özürlü
imperfect
özürlü
unsound
özürlü
(Kanun) less
özürlü
rotten
özürlü
faulty
özürlü
afflicted
özürlü
malformed
özürlü
(someone) who has a valid excuse
özürlü
defective, faulty
özürlü
having an excuse; defective; handicapped
özürlü
gappy
Турецкий язык - Турецкий язык

Определение özürlülük в Турецкий язык Турецкий язык словарь

Özürlü
(Hukuk) MAZUR
Özürlü
spastik
özürlü
Eksiklik, sakat veya kusuru olan, defolu
özürlü
Özrü olan
özürlü
Engelli
özürlü
Bozuk, defolu
özürlülük
Избранное