övülmüş

listen to the pronunciation of övülmüş
Турецкий язык - Английский Язык
praised
Simple past tense and past participle of praise
past of praise
{s} extolled, glorified, worshipped, celebrated; commended, lauded, complimented, honored
öv
{f} praise

She listened very carefully when I praised her son. - Oğlunu övdüğümde çok dikkatlice dinledi.

Everybody praised his heroism. - Herkes onun kahramanlığını övdü.

öv
{f} compliment

She is always fishing for compliments. - Her zaman övgüler için balık tutuyor.

Tom returned the compliments. - Tom övgüleri iade etti.

öv
eulogize
öv
{f} praised

Everybody praised his heroism. - Herkes onun kahramanlığını övdü.

Were you praised by the teacher? - Öğretmen tarafından övüldün mü?

öv
extol

He spends all his time extolling her virtues. - O bütün zamanını erdemlerini övmek için harcar.

öv
{f} glorified
öv
{f} glorifying
öv
rave about
öv
glorify

There are economic systems that don't glorify money. - Parayı övmeyen ekonomik sistemler var.

Glorify the ocean, but stay on the ground. - Okyanusu öv ama karada kal.

öv
laud

His first answer was laudable. - Onun ilk cevabı övgüye değerdi.

öv
commend

Mark is so honest that everybody commends him for it. - Mark o kadar dürüsttür ki bunun için herkes onu över.

The returning soldiers were commended for their bravery in battle. - Geri dönen askerler savaştaki cesaretleri nedeniyle övüldüler.

öv
panegyrize
Турецкий язык - Турецкий язык
memduh
övülmüş
Избранное