Will go back there to get it in a week or so, but may find the harvest unadvisable for reasons of security.
He proposed that we should play baseball.
- Beyzbol oynamamız gerektiğini önerdi.
Several plans were proposed.
- Birkaç plan önerildi.
Would you like something to drink? No, but thanks for offering.
- Bir şey içmek ister misin? Hayır, ama öneri için teşekkürler.
I appreciate the value of what you're offering.
- Önerdiğinin değerini takdir ediyorum.
Since I've never eaten here before, I don't know what to recommend.
- Daha önce burada hiç yemediğim için ne önereceğimi bilmiyorum.
I recommend you to go by train.
- Sana trenle gitmeni öneririm.
He suggested I go with him to the party.
- Onunla birlikte partiye gitmemi önerdi.
Doctors suggest drugs to fight diseases.
- Hastalıklarla mücadele etmek için doktorlar ilaçlar öneriyor.
The president proposed a new plan.
- Başkan yeni bir plan önerdi.
He proposed an alternate plan.
- O, alternatif bir plan önerdi.