önerilemez

listen to the pronunciation of önerilemez
Турецкий язык - Английский Язык
unadvisable
Imprudent
Inadvisable

Will go back there to get it in a week or so, but may find the harvest unadvisable for reasons of security.

Unwilling to take advice
{a} not expedient
{s} not advisable, not wise, not worthwhile
not prudent or wise; not recommended; "running on the ice is inadvisable"
Not advisable; inadvisable; inexpedient
önerilemez olma
unadvisability
öner
{f} proposed

He proposed that we should play baseball. - Beyzbol oynamamız gerektiğini önerdi.

Several plans were proposed. - Birkaç plan önerildi.

öner
hold out
öner
{f} bidding
öner
{f} offering

Would you like something to drink? No, but thanks for offering. - Bir şey içmek ister misin? Hayır, ama öneri için teşekkürler.

I appreciate the value of what you're offering. - Önerdiğinin değerini takdir ediyorum.

öner
recommend

Since I've never eaten here before, I don't know what to recommend. - Daha önce burada hiç yemediğim için ne önereceğimi bilmiyorum.

I recommend you to go by train. - Sana trenle gitmeni öneririm.

öner
held out
öner
suggest

He suggested I go with him to the party. - Onunla birlikte partiye gitmemi önerdi.

Doctors suggest drugs to fight diseases. - Hastalıklarla mücadele etmek için doktorlar ilaçlar öneriyor.

öner
{f} propose

The president proposed a new plan. - Başkan yeni bir plan önerdi.

He proposed an alternate plan. - O, alternatif bir plan önerdi.

önerilemez
Избранное