önererek

listen to the pronunciation of önererek
Турецкий язык - Английский Язык
bidding
offering
öner
{f} proposed

He proposed that we should play baseball. - Beyzbol oynamamız gerektiğini önerdi.

The politician proposed reforms to Congress. - Politikacı Kongreye reformlar önerdi.

öner
hold out
öner
{f} bidding
öner
{f} offering

Mrs. Tanaka, the new teacher, is offering Japanese as an extra curricular activity twice a week to interested students. - Bayan Tanaka, yeni öğretmen, Japoncayı haftada iki kez ilgili öğrencilerine müfredat dışı etkinlik olarak öneriyor.

Are you offering to help? - Yardım etmeyi öneriyor musun?

öner
recommend

Dr. Klein recommended you to me. - Sizi bana Dr. Klein önerdi.

Tom recommended the novel to them. - Tom romanı onlara önerdi.

öner
held out
öner
suggest

Your suggestion seems reasonable. - Önerin mantıklı görünüyor.

I approve the suggestion. - Ben, öneriyi onaylıyorum.

öner
{f} propose

The president proposed a new plan. - Başkan yeni bir plan önerdi.

Did he propose any solutions? - O, hiç çözüm önerdi mi.

önererek
Избранное