öner

listen to the pronunciation of öner
Турецкий язык - Английский Язык
{f} proposed

He proposed that we should play baseball. - Beyzbol oynamamız gerektiğini önerdi.

Several plans were proposed. - Birkaç plan önerildi.

hold out
{f} bidding
{f} offering

Are you offering to help? - Yardım etmeyi öneriyor musun?

Are you offering me my job back? - Bana işimi geri mi öneriyorsun?

recommend

Since I've never eaten here before, I don't know what to recommend. - Daha önce burada hiç yemediğim için ne önereceğimi bilmiyorum.

I recommend you to go by train. - Sana trenle gitmeni öneririm.

held out
suggest

I approve the suggestion. - Ben, öneriyi onaylıyorum.

Doctors suggest drugs to fight diseases. - Hastalıklarla mücadele etmek için doktorlar ilaçlar öneriyor.

{f} propose

Several plans were proposed. - Birkaç plan önerildi.

The president proposed a new plan. - Başkan yeni bir plan önerdi.

salt okunur öner
(Bilgisayar) read-only recommended
öner
Избранное