Terrorism is the most important factor for the division of a country and the creation of autonomous regions.
- Terörizm, bir ülkenin bölünmesi ve ayrılıkçı bölgelerin oluşumu için en önemli faktördür.
Water is important for people.
- Su, insanlar için önemlidir.
While most of us are significantly better off financially than our parents and grandparents, happiness levels haven't changed to reflect that.
- Çoğumuz ebeveynlerimiz ve büyük ebeveynlerimizden önemli ölçüde daha varlıklı olmamıza karşın, onu yansıtan mutluluk seviyeleri değişmemiştir.
Do you think that's significant?
- Onun önemli olduğunu düşünüyor musun?
Using cash makes you think money is truly substantial.
- Nakit kullanmak sana paranın gerçekten önemli olduğunu düşündürür.
Mercury is very close to the Sun and has no substantial atmosphere.
- Merkür, Güneş'e çok yakındır ve önemli bir atmosferi yoktur.
Mental strength is crucial for success in any sports.
- Zihinsel güç herhangi bir sporda başarı için çok önemlidir.
Sunday's match will be crucial.
- Pazar günkü maç çok önemli olacak.
Tobacco was one of their major crops.
- Tütün önemli ürünlerden biridir.
She spends a major part of her income on food.
- O, gelirinin önemli bir bölümünü gıdaya harcıyor.
Memory is an essential function of our brain.
- Hafıza, beynimizin önemli bir fonksiyonudur.
Hard work is an essential element of success.
- Sıkı çalışma başarının önemli bir faktörüdür.
Statues of Buddha are notable works of Japanese art.
- Buda heykelleri Japon sanatının önemli eserleridirler.
Freedom of speech is especially important to broadcasters.
- Konuşma özgürlüğü özellikle yayımcılar için önemlidir.
Coal is especially important.
- Kömür özellikle önemlidir.
I think that's important.
- Onun önemli olduğunu düşünüyorum.
That's the only thing that's important.
- Önemli olan tek şey odur.
The coral reef is the region's prime attraction.
- Mercan kayalığı, bölgenin en önemli cazibesidir.
Getting your message across is much more important than trying to say it exactly like a native speaker would say it.
- Mesajınızı anlatmak bir yerlinin tam olarak söyleyeceği gibi onu söylemeye çalışmaktan çok daha önemlidir.
Tom thinks it important for Mary to learn how to speak French.
- Tom Mary'nin Fransızca konuşmayı öğrenmesinin önemli olduğunu düşünüyor.
What were yesterday's chief events?
- Dünün önemli olayları neydi?
What were the chief events of last year?
- Geçen yılın önemli olayları nelerdi?
In Japan, employment opportunities are significantly lower for women than they are for men.
- Japonya'da istihdam imkanları kadınlar için erkekler için olduğundan önemli ölçüde düşüktür.
Which countries have developed significantly during the past ten years?
- Son on yıl boyunca hangi ülkeler önemli ölçüde gelişti?
The falling of the Berlin Wall was truly a momentous occasion.
- Berlin duvarının düşüşü gerçekten önemli bir fırsattı.
It's very important for Tom to visit his father's grave.
- Babasının mezarını ziyaret etmek Tom için çok önemlidir.
The international situation is becoming grave.
- Uluslararası durum önemli hâle geliyor.
Israel has become one of the most important high-tech centers in the world.
- İsrail, dünyadaki en önemli yüksek teknoloji merkezlerinden biri haline gelmiştir.
This was the highlight of my day.
- Bu, günümün önemli olayıydı.
That film was an extremely inaccurate portrayal of key historical events.
- O film önemli tarihsel olayların son derece yanlış bir tasviriydi.
Many important historical events took place 7000 years B.C.
- Birçok önemli tarihsel olaylar M.Ö 7000 yıllarında gerçekleşti.
While most of us are significantly better off financially than our parents and grandparents, happiness levels haven't changed to reflect that.
- Çoğumuz ebeveynlerimiz ve büyük ebeveynlerimizden önemli ölçüde daha varlıklı olmamıza karşın, onu yansıtan mutluluk seviyeleri değişmemiştir.
Madrid is the capital of Spain and its most important city.
- Madrid İspanyanın başkenti ve onun en önemli şehri.
The tax increases affected our lives greatly.
- Vergi artışları hayatlarımızı önemli ölçüde etkiledi.
This matter is of great importance.
- Bu sorun çok önemlidir.
Other factors of importance, which make litigation of large corporations more difficult, are the size and complexity of their activities.
- Büyük şirketleri dava etmeyi zorlaştıran diğer önemli etkenler de faaliyetlerinin boyutları ve karmaşıklığıdır.
Today's paper contains nothing of importance.
- Bugünkü gazete önemli bir şey içermiyor.
It's a very big deal.
- Bu çok önemli bir konu.
Fuel economy is a big advantage of this car.
- Yakıt tasarrufu bu arabanın önemli bir avantajıdır.
There is considerable optimism that the economy will improve.
- Ekonominin gelişeceğine dair önemli bir iyimserlik var.
You seem to have made considerable progress since I saw you last.
- Seni son gördüğümden beri önemli ilerleme yapmış görünüyorsun.
A healthy and balanced diet is very important for all of us.
- Sağlıklı ve dengeli bir diyet hepimiz için çok önemlidir.
I learned how important it is to eat a healthy lunch.
- Sağlıklı bir öğle yemeği yemenin ne kadar önemli olduğunu öğrendim.
Many important historical events took place 7000 years B.C.
- Birçok önemli tarihsel olaylar M.Ö 7000 yıllarında gerçekleşti.
That film was an extremely inaccurate portrayal of key historical events.
- O film önemli tarihsel olayların son derece yanlış bir tasviriydi.
The tower occupied a prominent spot on the ridge.
- Kule tepede önemli bir yer işgal etti.
He occupies a prominent position in the firm.
- O, firmada önemli bir konumu işgal eder.
We have a serious problem.
- Önemli bir problemimiz var.
Safety is the most important thing.
- Güvenlik en önemli şeydir.
Safety is what matters most.
- Güvenlik en önemli şeydir.
Japan imports various raw materials from abroad.
- Japonya yurtdışından birçok önemli ham madde ithal eder.
Material conditions are extremely important.
- Malzeme koşulları son derece önemlidir.
It doesn't matter how smart you are.
- Ne kadar akıllı olduğun önemli değil.
It doesn't matter how beautiful your theory is, it doesn't matter how smart you are. If it doesn't agree with experiment, it's wrong.
- Teorinin ne kadar güzel olduğu önemli değil, ne kadar akıllı olduğun önemli değil. Eğer o deneyle uymuyorsa, o yanlıştır.
Before we get started, I'd just like to say a few words about how important this job is.
- Biz başlamadan önce bu işin ne kadar önemli olduğu hakkında birkaç söz söylemek istiyorum.
Let's start focusing on more important matters.
- Daha önemli konular üzerinde odaklanmaya başlayalım.
He never forgot his ambition to become a leading politician.
- O önemli bir politikacı olma hırsını asla unutmadı.
You must bring home to him the importance of the matter.
- Meselenin önemini ona iyice anlatmalısın.
They know the importance of protecting the earth.
- Dünyayı korumanın önemini biliyorlar.
It's crucial for my girlfriend to be a hugger.
- Kız arkadaşımın kucaklamayı seven biri olması çok önemli.
Sunday's match will be crucial.
- Pazar günkü maç çok önemli olacak.
It doesn't have any significance.
- Bunun herhangi bir önemi yok.
The familiar place had a new significance for her.
- Tanıdık bir yer onun için yeni bir öneme sahipti.
It's absolutely vital that we get to Tom Jackson's office by 2:30.
- 2.30'a kadar Tom Jackson'ın ofisine gitmemiz kesinlikle çok önemlidir.
She's vital to the mission.
- O görev için çok önemlidir.
It doesn't matter which team wins the game.
- Oyunu hangi takımın kazanacağı önemli değil.
It doesn't matter whether your answer is right or wrong.
- Cevabınızın yanlış ya da doğru olması önemli değil.
This was the highlight of my day.
- Bu, günümün önemli olayıydı.
That's not important now.
- O şimdi önemli değil.
That's not important right now.
- O, şu anda önemli değil.
It doesn't matter whether your answer is right or wrong.
- Cevabınızın yanlış ya da doğru olması önemli değil.
It doesn't matter whether you come or not.
- Gelip gelmemen önemli değil.
She seems to know something important.
- Önemli bir şey biliyor gibi görünüyor.
I'm about to tell you something important.
- Sana önemli bir şey söylemek üzereyim.
It does not matter to me whether you come or not.
- Gelip gelmemen benim için önemli değil.
It does not matter that he did not know about it.
- Onu bilmediği önemli değil
I am somebody and I am important.
- Ben önemli kimseyim ve önemliyim.
The coral reef is the region's prime attraction.
- Mercan kayalığı, bölgenin en önemli cazibesidir.
Life has improved markedly.
- Hayat önemli derecede ilerledi.
That's interesting, but not important.
- Bu ilginç ama önemli değil.
Tom brought up an interesting point during the meeting.
- Tom toplantı sırasında önemli bir konudan bahsettti.
It doesn't matter whether you answer or not.
- Cevap verip vermemem önemli değil.
It doesn't matter when you come.
- Ne zaman geldiğin önemli değil.
It is important to emphasize that the consequences are not the same.
- Sonuçların aynı olmadığını vurgulamak önemlidir.
They're of no consequence.
- Onların hiç önemi yok.
What is most important in life differs from person to person.
- Hayatta neyin en önemli olduğu kişiden kişiye değişir.
The beginning is the most important part of the work.
- Başlangıç işin en önemli kısmıdır.
He placed emphasis on the importance of education.
- O, eğitimin önemini vurguladı.
We should not place too much emphasis on money.
- Paraya çok fazla önem vermemeliyiz.
If we’re truly a nation of family values, we wouldn’t put up with the fact that many women can’t even get a paid day off to give birth.
- Eğer gerçekten aile değerlerine önem veren bir milletsek, çoğu kadının doğum yapmak için ücretli izin bile alamadığı gerçeğine katlanmazdık.
Sugary drinks have no nutritional value and contribute significantly to weight gain.
- Şekerli içeceklerin hiçbir besin değeri yoktur ve kilo almaya önemli ölçüde etki ederler.
The amount of money we collected was insignificant.
- Topladığımız paranın miktarı önemsizdi.
Travelling causes a significant amount of pollution.
- Seyahat etmek önemli miktarda kirliliğe neden olur.
The situation has changed dramatically.
- Durum önemli ölçüde değişti.
The dollar exchange rate has increased dramatically.
- Dolar döviz kuru önemli ölçüde arttı.
This is significantly different.
- Bu önemli derecede farklı.
Tom is doing significantly better.
- Tom önemli derecede daha iyi yapıyor.
Paying attention to what you are doing is one of the most important keys to success.
- Ne yaptığına dikkat etmek başarmak için en önemli anahtarlardan biridir.
It's a very big deal.
- Bu çok önemli bir konu.
I thought this wasn't a big deal.
- Bunun çok önemli olmadığını düşündüm.
I realized that I had grown up when I started heeding my parents' advice.
- Ben ailemin tavsiyesini önemsemeye başladığımda büyüdüğümü fark ettim.
While most of us are significantly better off financially than our parents and grandparents, happiness levels haven't changed to reflect that.
- Çoğumuz ebeveynlerimiz ve büyük ebeveynlerimizden önemli ölçüde daha varlıklı olmamıza karşın, onu yansıtan mutluluk seviyeleri değişmemiştir.
Which countries have developed significantly during the past ten years?
- Son on yıl boyunca hangi ülkeler önemli ölçüde gelişti?
Such a thing is of no account.
- Böyle bir şey hiç önemli değil.
The problem is important on that account.
- Sorun, o nedenle önemlidir.
Intonation is very important. It can completely change the meaning.
- Tonlama çok önemlidir. Anlamı tamamen değiştirebilir.
The teacher stressed the importance of taking notes.
- Öğretmen not almanın önemini vurguladı.
There were important notes in that notebook.
- O not defterinde önemli notlar vardı.
That's the least of our problems at the moment.
- Bu, şu an için sorunlarımız arasında en önemsiz olanı.
The most precious thing in life is moments.
- Hayattaki en önemli şey anlardır.
The teacher stressed the importance of taking notes.
- Öğretmen not almanın önemini vurguladı.
Tom is under considerable stress.
- Tom önemli stress altında.
His opinions carry weight.
- Onun fikirleri önemlidir.
Sugary drinks have no nutritional value and contribute significantly to weight gain.
- Şekerli içeceklerin hiçbir besin değeri yoktur ve kilo almaya önemli ölçüde etki ederler.
Tabiat, her sayfasında mühim muhteva sunan yegâne kitaptır.
- Doğa, her sayfasında önemli içerik sunan tek kitaptır.
Cildinize itina etmeniz mühimdir.
- Cildinize özen göstermeniz önemlidir.