Betty will be able to come before noon.
- Betty öğleden önce gelebilecek.
Duty should come before anything else.
- Görev başka her şeyden önce gelmeli.
In English the verb precedes the object.
- İngilizcede yüklem nesneden önce gelir.
Lightning precedes thunder.
- Şimşek gök gürültüsünden önce gelir.