ön yargılı

listen to the pronunciation of ön yargılı
Турецкий язык - Английский Язык

Определение ön yargılı в Турецкий язык Английский Язык словарь

önyargılı
{s} prejudiced

He was prejudiced against women drivers. - Kadın sürücülere karşı önyargılıydı.

You're prejudiced, aren't you? - Sen önyargılısın, değil mi?

önyargılı
{s} biased

Tom seems to be biased. - Tom önyargılı görünüyor.

He's biased against Christianity. - O Hıristiyanlığa karşı önyargılı

ön yargı
bias

People tend to look at others with bias. - İnsanlar diğerlerine ön yargı ile bakmak eğilimindedir.

I'm pretty sure Tom's biased. - Tom'un ön yargılı olduğundan oldukça eminim.

önyargılı
preconceived
önyargılı
prejudicious
önyargılı
prejudiced, preconceived
önyargılı
biassed
önyargılı
dyed in the wool
önyargılı
jaundiced
önyargılı
unenlightened
önyargılı
prejudicial
Турецкий язык - Турецкий язык
Ön yargıları olan, ön yargı ile karar veren
ön yargı
Bir kimse veya bir şeyle ilgili olarak belirli şart, olay veya görüntülere dayanarak önceden edinilmiş olumlu veya olumsuz yargı, peşin yargı, peşin hüküm, peşin fikir: "Faraziyenizi çok yanlış on yargılara oturtuyorsunuz."- H. Taner
Ön yargı
peşin hüküm
ön yargı
Bir kimse veya bir şeyle ilgili olarak belirli şart, olay veya görüntülere dayanarak önceden edinilmiş olumlu veya olumsuz yargı, peşin yargı, peşin hüküm, peşin fikir
Английский Язык - Турецкий язык

Определение ön yargılı в Английский Язык Турецкий язык словарь

ön yargı
Prejudice
önyargılı
peşin hükümlü, peşin yargılı
ön yargılı
Избранное