She got on a bus and took a seat in the front. - Otobüse bindi ve ön tarafta bir koltuğa oturdu.
She got on a bus and took a seat in the front.
Otobüse bindi ve ön tarafta bir koltuğa oturdu.
Tom's car is still parked out front. - Tom'un arabası hâlâ ön tarafta park ediliyor.
Tom's car is still parked out front.
Tom'un arabası hâlâ ön tarafta park ediliyor.