Unfortunately for Pythagoras, his theorem led at once to the discovery of incommensurables, which appeared to disprove his whole philosophy.
Many European kitchens have scales because dry ingredients are measured by weight there, unlike in America, where they are measured by volume.
- Birçok Avrupa mutfakları orada kuru malzemeler tartıldığından dolayı bir teraziye sahiptir, Amerika'da tam tersine onlar hacimle ölçülmektedir.
We are, in large measure, responsible for students' success in the entrance exam.
- Biz öğrencilerin giriş sınavındaki başarılarından büyük ölçüde sorumluyuz.
Life is not measured by the number of breaths we take, but by the moments that take our breath away.
- Hayat aldığımız nefes sayısıyla ölçülmez fakat nefesimizi kesen anlarla ölçülür.
He measured the length of the bed.
- Yatağın uzunluğunu ölçtü.
The carpenter is measuring the floor.
- Marangoz döşemeyi ölçüyor.
The thermometer is an instrument for measuring temperature.
- Termometre, sıcaklık ölçmek için bir araçtır.
He wears a 6 gauge earring.
- O bir 6 ölçü küpe takıyor.
This test will gauge your reading comprehension.
- Bu test senin okuma kavrayışını ölçecek.
Good health consists of proper eating and moderate exercise.
- İyi sağlık düzgün beslenme ve ölçülü egzersizden ibarettir.
Taking moderate exercise will do you good.
- Ölçülü egzersiz yapmak size iyi gelecektir.