ödetmek

listen to the pronunciation of ödetmek
Турецкий язык - Английский Язык
charge
to have (someone) pay for (something)
to have (someone) pay (a sum of money)
to make sb pay; to pay sb back
öde
{f} pay

I'll pay the money for your lunch today. - Bugün senin öğle yemeğin için parayı ben ödeyeceğim.

Hey! Scott! Pay my bill! - Hey! Scott! Faturamı öde!

öde
defray
öde
repay

I must repay the debt. - Borcumu ödemek zorundayım.

I wish there was some way I could repay Tom. - Keşke Tom'a geri ödeyebilmemin bir yolu olsa.

öde
{f} paid

I paid five dollars to him. - Ona beş dolar ödedim.

I paid him four dollars. - Ona dört dolar ödedim.

öde
shell out
ödetme
paid-up
Турецкий язык - Турецкий язык
Ödeme işini yaptırmak
ödetme
Ödetmek işi