Tom usually pays for everything in cash.
- Tom genellikle her şeyi nakit olarak öder.
Tom always pays for dinner whenever we go out together.
- Her ne zaman birlikte akşam yemeğine çıksak Tom her zaman akşam yemeğini öder.
Hey! Scott! Pay my bill!
- Hey! Scott! Faturamı öde!
I'll pay the money for your lunch today.
- Bugün senin öğle yemeğin için parayı ben ödeyeceğim.
I must repay my debts.
- Borçlarımı ödemeliyim.
I must repay the debt.
- Borcumu ödemek zorundayım.
I paid her five dollars.
- Ona beş dolar ödedim.
I paid five dollars to him.
- Ona beş dolar ödedim.